ÖZ
Varolanın
ötesine geçmektir varoluşun özü. V e bu
öz,tüm kuşkularım, kaygılarım, insani tüm çelişkiler ve çatışmalarımla kendimi hazırladığım,
durmadan geçmişe akan geleceğimin özüdür.
Yalıtık
bir yaratık değilim ben. Çağın toplumsal kekemeliğini yaşam bağlarını
kavrayarak aşabileceğimin bilincindeyim..Her ses, her renk, her biçim, er
içerik etkiliyor beni. Kuşkusuz, aldığım tavırlar da bunun gereği. Oluşturduğum
her sentezin ömrü, yeni bir sentezle çatışıncaya kadar sürmekte. Onlarsa, yeniden yeniden oluşan uzamsızlıktan doğmakta anbean. Her “şimdi”bir
an sonra geçmişe karışıp giderken, beraberinde getirdiği çelişkilerden doğan
çatışmalar, yaşama yeni sentezler katmakta. İtiraf etmeliyim ki
açıklamalar çoğu kez kurulan
çelişkilerden daha zor geliyor. Ama, gören gözlerin önüne serili o muhteşem kaynak, tüm
zorlukları giderici bir kolaylıkla sunuyor her şeyi. İşte bunun için seviyorum
çelişkilerimi, bunun için seviyorum çatışmalarımı ve bunun için
kurutmuyorum paletimi. Çünkü, bu
çelişkiler, bu çatışmalar ve bu sentezlerle daha bir çoğalıyor yaşam.
Büyüyor, zenginleşiyor.
Açıklamalarım için yalnız görünenin değil, görülmeyen sayısız
seçeneklerin de gerekli olduğunu
biliyorum. O öze ulaşmak için çalışıyor, çalışıyorum. Sınırları aşıyor,
duvarları yıkıyor, denizleri yarıyorum .İçimdeki alemle buluşmak için koşuyorum
nefes nefese. İznim kadar da belirginleşiyorum.
Serap Demirağ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder